Haber ve Duyurular » İşgalden De Öte Bu Bir Soykırım
İsrail tarafından soykırım ablukasına alınan Gazze'de büyük bir trajedi yaşanıyor. Çocuk, kadın, hasta ve yaşlı ayrımı gözetilmeden milyonlarca Filistinli, İsrail bombardımanının hedefi oluyor. SABAH Pazar, Türkiye'de mühendis olarak çalışan Filistin asıllı Nihad Abunasser ile konuştu. Gazze şeridinde yaşananların görünmeyen yüzünü anlatan Abunasser, "Çok zor, çok ağır bir durum. Yakınlarıma 'Nasılsınız' diye sorduğumda 'Şimdilik yaşıyoruz' cevabını alıyorum. Eşitlik, evrensel haklar, söz konusu Gazze olduğunda rafa kalkıyor" diyor
7 Ekim'den itibaren İsrail tarafından büyük bir askeri ablukaya alınan ve en modern silahlarla yok edilmek istenen Gazze halkı büyük bir trajedinin ortasında yaşam mücadelesi veriyor. Sivil ve silahlı ayrımı gözetilmeden bombardımana tutulan Gazze, adeta haritadan silinmeye çalışılıyor. Birçok akrabası Gazze'de bombardıman altında olan Filistin asıllı mühendis Nihad Abunasser, SABAH Pazar'a konuştu ve bölgedeki dramı tüm yönleriyle anlattı.
BÜYÜK BİR ZULÜM ALTINDAYIZ
Gazze'de onlarca yıldır süren bir sistematik bir zulüm olduğunu söyleyen Abunasser, "Kardeşlerim, amcalarım, dayılarım, büyükannem orada. Bombardıman olduğu günden beri iletişim kuramıyoruz. 11 Ekim'den bu yana hiç kimseye ulaşamıyoruz. Çok zor, çok ağır bir durum. 'Nasılsınız' diye sorduğumda 'şimdilik yaşıyoruz' cevabını alıyorum. Komşularınızın evi bombalanıyor. Çoluk çocuk demeksizin herkes hedef. Kadınlar, yaşlılar, hastalar herkes bombardımanın hedefinde. Herkes hedef. Hedef dışı bölge yok" dedi.
AKRABALARIMIZA ULAŞAMIYORUZ
Bölge halkının psikolojisinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Abunasser, "Komşularınız şehit olmuş. O psikolojiyi bir düşünün. Yıllardır saldırı yapılıyor Gazze'ye. Hiç daha önce saldırı almayan, darbe almayan yerleri ilk olarak bu saldırıda vurdular. Emniyetli bir yerin olmadığını göstermeye çalışıyorlar. Vahşi bir şekilde vuruyorlar. Gazze'den en son kardeşimin eşiyle görüştüm. Kız kardeşime ulaşamadım. Komşusuna ulaştım. 'Şimdiden ayaktayız' dedi. Bir dakika sonra ne olacak bilemiyorlar. Ben konuşurken saldırı sesi geliyordu. Bomba bir yere düştüğü zaman sarsıntıdan yere düşebiliyorsunuz. Büyükannem ihtiyar olduğu için ayağa bile kalkamıyor. Bombaların sarsıntısından dolayı." şeklinde konuştu.
TEMEL GIDADAN YOKSUNLAR
Gazze halkının en temel insani haklardan mahrum bırakıldığını kaydeden Nihad Abunasser, "Temel gıdaya ulaşımda sorun var. Elektrik ve su yok. Zaten insanlar orada günlük yaşıyor. Erzak alıp depolayamıyorsunuz. Çünkü sınırlı giriyor Gazze'ye, imkanlar sınırlı. 80 yıldır biz bu ablukaya maruz kalıyoruz. Ev yıkımlarına, hava, kara deniz saldırılarına maruz kalıyoruz. Biz işgal altında olan bir halkız. Bu abluka yıllardır sürüyor. İsrail, yıllardır işgalci güç olarak gösterilmiyor dünyada. İsrail, işgalci olmanı sorumluluğundan bile kaçıyor. İşgalci olmanın bile sorumlulukları var" ifadelerini kullandı.
İNSAN HAKLARI KONUSUNDA SINIFTA KALDILAR
Hür dünyanın insan hakları konusunda sınıfta kaldığını belirten Abunasser , "Demokrasi ve insan haklarının lafta kaldığını gördük. Bunu tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Eşit haklar, evrensel haklar söz konusu Gazze olduğunda rafa kalkıyor. Çünkü söz konusu biz olduğumuzda bu değerlerin bir anlamı olmadığını görüyoruz. İsrail her şeyi maskeliyor. Burada bir yaşam hakkı ihlali var. İhtiyaçlarımız gündelik olarak gideriliyordu. Şimdi o da yok. Biz ilk müdafaa hattındayız. Hayat kaynağına ulaşmakta sorun yaşanıyor. Her şey sınırlı. İmkanlar kısıtlı" dedi.
İSRAİL 447 ÇOCUĞU KATLETTİ
İsrail'in Gazze'ye orantısız güç kullanarak saldırması ve hiçbir ayrım gözetmemesi sonrasında 447 çocuk hayatını kaybetti. Ölüm saçan bombaların hedefi olan binlerce çocuk ise ya yaralı. Tıbbi imkanların yetersiz olduğu ve sağlık hizmetlerinin bile engellendiği bölgede ise yeterli tedavi alamayan yaralıların çığlığı göğe yükseliyor. İsrail en temel insani ihtiyaçların bile giderilmesini engelliyor. Bölgeye su ve elektrik verilmiyor.
BATI'NIN İKİYÜZLÜ TAVRI
Sözde insan hakları ve demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen Batı ise dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen bir halkı yok etme ablukasına karşı ise çifte standart içeren bir tutum izliyor. Daha önce Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasını "Rusya'nın başta elektrik olmak üzere sivil altyapıya yönelik saldırıları savaş suçudur." sözleriyle nitelendiren Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, İsrail'in, Filistin'de gerçekleştirdiği vahşetin, "Avrupa İsrail'in yanındadır." sözleriyle savundu.
DİJİTAL MECRALAR DA BENZER BİR TUTUM İÇERİSİNDE
X (Twitter) ve Instagram gibi dijital mecralar da benzer bir çifte standart izliyor. Sosyal medya mecrası X, Filistin'deki dramı anlatan yüzlerce hesabı, 'yalanla mücadele' adı altında kapattı. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği, Elon Musk'ın sahibi olduğu X'e dezenformasyonla mücadele için 24 saat süre vermiş ve birliğin internet kurallarına uyulmasını istemişti. Musk, AB'den gelen uyarı üzerine harekete geçti. Sosyal medya platformu X, Gazze'deki dramı dünyaya duyurmaya çalışan yüzlerce hesabı sildiğini ve on binlerce içeriği kaldırdığını açıkladı. Oysa aynı sosyal medya mecralarında, Gazze'deki mücadeleyle ilgili onlarca yalan içerik rahatlıkla servis ediliyor ve dolaşımda kalabiliyor.
BATI MEDYASI ŞAŞIRTMIYOR
İsrail'in, Gazze'ye başlattığı soykırım ablukasına karşı Batı medyası da gözlerini kapatmış durumda. BBC News World sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler, Avrupa'nın çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail'in hava saldırılarında yaşamını yitiren Gazzeliler için 'Öldü' diyen BBC News, İsrailliler içinse 'Öldürüldü' ifadesini kullandı. News Ottawa da benzer ifadeler kullandı.
ZULMÜN GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ AZALTMAYA ÇALIŞIYORLAR
Dijital medyadaki yanlı tavrı SABAH Pazar'a değerlendiren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "AB ve Amerika, sosyal medya şirketlerinin Filistin ve Gazze'deki zulme sansür uygulaması için var güçleriyle çalışmaktadır. Hatta AB Komisyonu, Elon Musk'a ihtar çekerek Filistin halkına yönelik zulüm görüntülerinin bilgisayar oyunlarından alındığını iddia etmiş ve bu görüntüleri dezenformasyon olarak nitelendirerek baskıyla kaldırtmaya çalışmıştır. Tüm internet sunucularının bombalanması, sosyal medyanın sansürlenmesi açık ve net bir şekilde bu zulmün görünürlüğünü azaltmaya ve uluslararası kamuoyunun tepkisini engellemeye yönelik bir girişimdir Bu sansür, İsrail'in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerini sürdürmesini kolaylaştırmakta ve algı oluşturmayı amaçlamaktadır. Kısacası mazlumları susturmaya yönelik bir faaliyettir. Sosyal medya şirketleri ise reklam gelirlerine bağımlı oldukları için, İsrail'in tepkisini çekmekten kaçınmak istemektedirler. Sosyal medya şirketlerinin Filistin ve Gazze'deki zulme sansür uygulaması basın özgürlüğü açısından asla kabul edilemez bir durumdur" dedi.
KAYNAK: SABAH